Anasayfa / KÖŞE YAZARLARI / Sibel Kavçin (sayfa 3)

Sibel Kavçin

Kuaförlere iftira

Kuaförler açıldı… Suni sancı ile… Ve şimdi pandeminin bütün suçu üzerilerine yıkılmaya çalışılıyor! AVM ve kahvehaneler, kafeteryalar tamamen masum! Yapılan sınavlarda, herkes tertemiz çıktı, kuaförler suçlu… Bu kabul edilemez bir durum! Banka kapılarında, postane sıralarında, market kasası kuyruklarında üst üste bekleyen insanların, kuaförleri suçlamaları garip ve komik! Toplu taşıma araçları …

Devamını oku

Kibir

“İnsanoğlu böyledir, Kendini bir şey sanır, Kıl aldırmaz burnundan. Böbürlenir, kabarır…” demiş koca usta Haldun Taner, Keşanlı Ali Destanı’nda… Gerçekten öyle. Koltuğu, makamı bulan, önce deri değiştiriyor, sonra edindiği masanın ardından, her şeyi küçük görmeye, hatta böcek görmeye başlıyor. Üst, olmaya görsün. Ah o aç hevesler yok mu? Adama, feleğini …

Devamını oku

BABACAN YOKLAMA

İyiymiş… Yargıtay, taciz davasını babacan bir okşama olarak gördü. Eh, artık kendimizi hazırlayalım. Kadın, vücudunun herhangi bir yerinde, bir el hissedince. Öyle hiddetlenip çemkirmek yok! Elin duruş ve hareket yönüne göre, “Babacan mı?” yoksa, “Sapıkça mı?” olduğunu anlamamız lazım… Mesela bir yerdesin, adam senden makas aldı ya da seni eve …

Devamını oku

Bursa’nın Muşlu “fenomen” İş İnsanı

Maşallah Önel, Muşlu iş insanı. Bursa’nın ünlü simalarına ev sahipliği yapan B16 ‘nın kurucusu. Instagram’daki takipçi sayısını duyunca, dudağım uçukladı. İşimiz magazin, yolumuz bir köşebaşı uzaklıkta. Kalktık gittik. Bakınca, sen, ben gibi bir ademoğlu. Etrafı her an dolu, atom karınca gibi, bir mutfağa koşuyor, bir bakıyorsun masa masa misafirleriyle ilgileniyor. …

Devamını oku

Bu tezgah Sevinç’i güçlendirdi

Siyaset yazmayı sevmem, hele yerel siyaset hiç tarzım değil! Ama; Sevdiğimiz siyasetçi olunca, bir de cümle içinde “haksızlık” geçince, işte o zaman kalemimi kullanmayı bilirim! Hiç tanımadığı insanlar için gece gündüz, yağmur çamur demeden koşan bir Şahin Sevinç için, çok şey yazılır. Bir görüntüye aldanıp, yargılayanların yalan ve iftiralarını görünce, …

Devamını oku

Bayım…

Bayım… Türk kadını, artık senin bildiğin o zavallı, “Ben bilmem, beyim bilir” diyen kadın değil. Hoş, 13-14 yaşında çarşafa dolayıp, 15’inde kucağına çocuk verdiklerinde çoğaldı ama 21. yüz yıldayız. Kadın artık ömründe ilk seni görmüyor, kadın artık hayatı biliyor. Çevresi, interneti… Her şey kadını bilinçlendiriyor, taşıyamıyor, kuduruyorsun. Her gün, en …

Devamını oku

Pandemiye yenilmeyelim! Yenelim!!!

Pandemi tek başına gelmedi. Ağır bir “Ekonomik ve Sosyal” krizi beraberinde getirdi. Satır satır okumak gerekirse, öncelikli olarak bütün işletmeler, ilk reklam kaleminden ödün verdi. Varlıkları ve prestijlerini geri plana attılar. Kısmen haklılar! Çünkü, önlerinde bilinmeyen, karanlık ve riskli bir süreç vardı. Hoş, şu an için de durumlar çok parlak …

Devamını oku

Bayram gelmiş neyime!

Kendimi bildim bileli dilimize yapışmış bir laf, “Ah, nerede o eski bayramlar?” Büyüklerimiz söylerdi hiç aksatmadan her yıl… Sonra biz söylemeye başladık… Biz söylemeye başladığımızda, biraz daha yetişkindik. Şimdi, anaokulu seviyesinde çocuklar bile söylüyor. Nasıl söylemesin garip? Sokağa çıkma yasağında bayram kutluyor. İki Milli, bir Dini bayram evde hapis. Üstelik, …

Devamını oku