Bugün bir çok şey yazılabilir uğruna ama yine de en güzeli 101 yıl önce yazıldı… Evet şans eseri değil O’nun eseri olarak yüreklere işlendi… Bugünü 101 yıl öncesinden gören derin mavi bakışları yarınlarımıza da ışık tutuyor kuşkusuz…
Paha biçilemez mirasının emanetçisi olmaktan şeref duyuyoruz ATAM…
Seçme ve seçilme hakkı tanıyarak kadınlar için birey olma yolunu açan, 23 Nisan’ı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ ilan ederek çocuklar için dünya üzerinde bayram adanmış tek ülke olmamızı sağlayan. Dört bir yanı işgal altında olan vatan topraklarının bir karışından bile vazgeçmeden yedi düvele Türk’ün gücünü gösteren Ulu önder Atatürk’e ve bu güzel vatan için canından vazgeçmiş nice kahraman şehitlerimize minnettarız.
Sanayisi olmayan, tüm dünyaya borcu olan, binlerce şehit vererek yokların ortasında yeni bir yaşam yeni bir ülkeyi filizlendiren Ulu Önder Atatürk, gerçekleştirdiği devrimlerle de Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz temellerini perçinlemiş oldu… O’nun bizlere bıraktığı bu ölümsüz mirası yaşamak ve yaşatmak boynumuzun borcu…
Ve gençlerimiz… Ata’nın en güvenilir mirasçıları…
O’nun sizlere hitabını hiç bir zaman unutmayın;
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!
Kontrol et
‘MOR HARİTAM’ İLE BURSA ARTIK KADINLAR İİÇİN DAHA GÜVENLİ
Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin tüm bölgelerini detaylı bir şekilde haritalandırarak, kadın dayanışma merkezleri ve sosyal …