Biraz mutlu, biraz buruk, çokça hüzünlü..
Son iki bayram sürecini evlerde dost ve yakınlarımızın, hastalık hatta ölüm haberlerine üzülerek geçirdik.
Umalım ki bitsin, umalım ki tekrarlamasın.
Yeterince üzüldük kanaatimce.
Aşılarımızı olup hiç değilse bilim insanlarının dediği gibi, grip ve nezleden farksız geçirelim hastalığı, yakalanacak olsak bile.
Bayram geldi gelmesine ama, esnaf halen pandeminin izlerini silemedi.
Turistik bölgeler için durum biraz farklı, Bursa gibi iş ve emek ağırlıklı bölgeler için çok farklı…
Esnaf henüz aradığını bulamadı, gün kazanıp gün yiyenler için durum günden güne güçleşiyor, ağırlaşıyor.
9 gün tatil demek, sıkıntılarına 9 gün daha eklemek oluyor hepsi için.
İhtiyacı olanları hiç kimse dikkate almıyor.
Bir vahşilik, bir acımasızlık, sarmış gitmiş yüreklerimizi…
Küçük esnaf özellikle alacaklarını toplayamadığı ve borçlarını ödeyemediği için çok dertli…
Kolay değil, çoğunluğu emek karşılığı kazanan, çok zaman başkalarının adına iş yapan minik taşeronlar…
Hatta çoğu taşeronun da taşeronu…
Bir hafta çalışıp, bir ay para beklemek, onları üç ay sefalete sürüklüyor.
Dışarıdan bakınca koşturuyorlar, çalışıyorlar ama, içi başka, dışı başka…
Canınızı daha fazla sıkmayayım, kendim dahil ciddi bir kesim maalesef başkalarının keyfini bekliyoruz…
Sağlıklı ve mutlu bayramlar…
Sibel KAVÇİN
Genel Yayın Yönetmeni