Etiket Arşivi: köşe yazısı

Bayım… Türk kadını, artık senin bildiğin o zavallı, “Ben bilmem, beyim bilir” diyen kadın değil. Hoş, 13-14 yaşında çarşafa dolayıp, 15’inde kucağına çocuk verdiklerinde çoğaldı ama 21. yüz yıldayız. Kadın artık ömründe ilk seni görmüyor, kadın artık hayatı biliyor. Çevresi, interneti… Her şey kadını bilinçlendiriyor, taşıyamıyor, kuduruyorsun. Her gün, en …

Pandemi tek başına gelmedi. Ağır bir “Ekonomik ve Sosyal” krizi beraberinde getirdi. Satır satır okumak gerekirse, öncelikli olarak bütün işletmeler, ilk reklam kaleminden ödün verdi. Varlıkları ve prestijlerini geri plana attılar. Kısmen haklılar! Çünkü, önlerinde bilinmeyen, karanlık ve riskli bir süreç vardı. Hoş, şu an için de durumlar çok parlak …

Bu bayram el öpmek için ziyaret yok… Kapı kapı gezen çocuk yok… Anneanne, babaanne, dede eli öpmek yok… Bayram Namazı yok… Tatile gitmek için yola çıkmak yok… Misafir gelecek diye tatlı almak yok… Kalabalık yemek masaları yok… Bayramlık giyecek ve ayakkabı almak yok… Bunlar bir çırpıda aklıma geliverenler… Bayramlar, beraberinde …

Kendimi bildim bileli dilimize yapışmış bir laf, “Ah, nerede o eski bayramlar?” Büyüklerimiz söylerdi hiç aksatmadan her yıl… Sonra biz söylemeye başladık… Biz söylemeye başladığımızda, biraz daha yetişkindik. Şimdi, anaokulu seviyesinde çocuklar bile söylüyor. Nasıl söylemesin garip? Sokağa çıkma yasağında bayram kutluyor. İki Milli, bir Dini bayram evde hapis. Üstelik, …

Ekonominin kırılgan olduğu bir coğrafyada yaşıyoruz. Paranın yönünü siyaset belirliyor. Petrolü, doğalgazı döviz kuruyla alıyoruz. Yatırımımızı mega projelere yapıp dev inşaatlar yükseldikçe kalkınmayı hayal ediyoruz. Ekonomik büyüme hedeflerine varabilmek için yapılan işlerin verimlilik metriklerini ölçecek olursak objektif sonuçlar elde ederiz. Eğitim, hak ve özgürlükler, işsizlik gibi temel sorunlar sürdükçe, kalıcı …

Öncelikle, ben bir “Gazeteci” değilim. Bu konuda, hiç bir aşamam olmadı. Derdimi yazarak anlatıyorum. Çizim yeteneğim olsaydı, hiç değilse karikatür çizerdim. Sağ olsunlar, yerel medyada, bir kaç köşem oldu. Yer bulamazsam, sosyal medya ne güne duruyor? İçimden geleni oraya yazıyorum. Gerçi, ortalıkta “gazeteci” olduğunu söyleyip gezenlere bakınca, fena da yazmıyorum …

Demirtaş Termik Santralini durdurduğumuzu zannederken, Kirazlıyayla maden ocağı patlayıverdi. Sahipsiz kentim. Köy halkı direniş gösterdi, bir zaman durdular. Şimdi Devlet Kolluk Güçleri öncülüğünde, saldırıyorlar. Köylüler gözaltına alınıp korkutulmaya çalışılıyor. CHP Millet Vekili’nin eşini de gözaltına aldılar. Üstelik, Gazeteci… Jandarma, karşı çıkan herkesi kişiselleştirip, düşman görüyor. Halkın yanında olması gerekirdi. Özel …

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) Hemen gülmeyin. Hepimizde az da olsa var. Hatta az değil, oldukça yoğun yaşayanları tanıyorum. Bozuk plak gibi,tekrar tekrar aynı şeyleri söyler dururuz çok zaman. Hayatım oldukça keyifsiz. Metre kareye en az yüz problem düşüyor. Az mı? Çok değil. Başka türlü yaşamayı bilmiyorum çünkü. Normalim buyken, bana …

Sahipsiz kenttir Bursa. Emek ağırlıklı ve hakkını aramaktan korkan insanlarla doludur her köşesi. Kendisine sunulan ne ise, onu hakettiğine inanır, ötesini sormaz, sorgulamaz. 3,5 Milyon nüfusuna karşılık, Tiyatrosu, sineması yok denecek kadar azdır. Ya eğlence hayatı, pavyon ötesine geçmez. Nüfusuna oranla o bile neredeyse yok sayılabilir. AVM ye gitmeyi “eğlence” …

Yaşadığımız salgın süreci bittikten sonra bizi neler bekliyor? Sağlık ve finansaldaki kriz dünya ticaretini değiştirecek. Yeni bir iş iklimiyle yüzleşilecek . Ekonomik bilançonun oluşturduğu panikle hareket eden, dengeyi geriye dönük sağlamaya çalışanlar yanılgıya uğrayacak. Adaptasyon sürecinde dijital dönüşüme yatırım yapanlar hızla ayağa kalkabilecek. Daha önceki durgunluklardan farklı olarak salgından dolayı …