Aktüel Adress Bursa'nın Dergisi
Sabahın ışıklarına açtım penceremi, takmış takıştırmış rengarenk çiçeklerini, mis gibi sürünmüş kokularını bahar gelmiş hoş gelmiş. Koklaya koklaya öptüm özlemişim. Kulağıma fısıldadı usulca “Yaz da geliyormuş ardından çıkmış yola”. İkisini de ayrı severim. Yaşattığı hazlar başkadır.
Esra Adalı
Bahar demişken; haydi canlanın! Zihninizi, vücudunuzu geliştirin, ruhunuzu besleyin. Baharın tüm döngüsünü gem vurulmamış enerji ve sınırsız heyecanınızla yaşamaya başlayın. Bırakın sarsın sizi. Güneşin doğuşunu izleyin, en sevdiğiniz şarkıyı dinleyin, sevdiğiniz insana “Seni seviyorum” deyin.
Her zaman yapmak isteyip de ürettiğiniz bahanelerle yapamadıklarınızı gerçekleştirin. Korkmayın. Bir adım atın hayatınızda. İkinci adımınızı ne zaman atacağınızı düşünün.
Zayıflıklarınızı, korkularınızı belirleyin. Sorun nerede, neye cesaret edemiyorsunuz? Korktuğunuz şeyi yapın mutlaka çünkü evren cesur olanı sever, cesur olun.
Çünkü korku; bilincin olumsuz yönde akışından başka bir şey değildir. Tüm korkular yıllar içinde sessizce zihnimize doldurduğumuz hayali küçük canavarlardır. Hedeflerimize ve hayallerimize ulaşmamız aslında çok kolayken, bizim korkularla uğraşmamız ne kadar büyük bir zaman kaybı öyle değil mi? Eylem korkunun birinci düşmanıdır. Dolayısıyla korktuğumuz şeyi yapmak bize güç ve cesaret kazandırır. Artık korkular sizden korkmaya başlasınlar. Hadi çekin ışın kılıçlarınızı küçük canavarlara.
Sonsuz mucizeleri keşfe çıkan bir gezgin olun. Kendinizi ve yaşamınızdaki tüm koşulları kontrol etme ustalığına giden ilk adımı atın. Sonra özgürce çıplak ayak çimenlerde dolaşın. Topraklanın. Bırakın negatif enerjiniz aksın gitsin. Doğayı koklayarak derin nefesler alın. Güneş tüm bedeninizi ısıtsın. Hayaller kurun, tabiatın melodisini duyun, huzurla dolun. Kalbinizin atışına odaklanın. Size neler diyor dinleyin. Kendinizle olan iletişiminiz çok önemli.
Her şey kendimizi sevmekle başlıyor. Kendinizle iyi geçinin. Onu görün, onu anlayın, ona değer verin. Eğer kırdıysanız özür dileyin “Affet” “Seni seviyorum” deyin. Çok mutlu olacaktır.
Ataol Behramoğlu der ki;
“Bu sabah mutluluğa aç pencereni
Bir güzel arın dünkü kederinden
Bahar geldi, bahar geldi güneşin doğduğu yerden
Çocuğum uzat ellerini.”
Baharın yansımasında sevgiyle kalın, mutlu kalın, hoşça kalın…
