Dünyanın en önemli kent zirvelerinden biri olan Marmara Urban Forum (MARUF 25), yalnızca bir buluşma noktası değil, aynı zamanda şehirlerin geleceğini tartıştıkları bir vizyon platformu. Bu yıl da Bursa, Büyükşehir Belediyesi’nin aktif katılımı ve Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in güçlü vizyonuyla zirvede öne çıktı. Kentler artık yalnızca yollarla, binalarla değil; yaşam kalitesiyle ölçülüyor. İşte bu yüzden Marmara Urban Forum – kısaca MARUF 25, geleceğin şehirlerini konuşmak açısından çok değerli bir platform. Başkan Bozbey, forum boyunca insanı merkeze alan bir şehir anlayışının altını çizdi. “Kentlerin sahibi insanlardır” diyerek Bursa’nın geleceğine dair net mesajlar verdi. İklim kriziyle mücadeleden yeşil dönüşüme, ulaşımda çevreci çözümlerden tarım-sanayi dengesine kadar geniş bir çerçeve sundu. Ancak Bursa’nın gündeminde sadece uluslararası vizyon yok. Hepimizin bildiği gibi, son haftaların en sıcak tartışması susuzluk sorunu oldu. Suyun fiyatı, yönetimi ve adil kullanımı üzerine kentte sert tartışmalar yaşanıyor. Vatandaş artan faturalardan dertli, muhalefet susuzluğun ve kesintilerin hesabını soruyor…
Bozbey ise bu tartışmada net bir çizgi izliyor: “Su ticari bir meta değil, en temel yaşam hakkıdır.” Bu söz, aslında MARUF 25’te dile getirdiği “adalet ve eşitlik” vurgusunun bir yansıması. Çünkü kent vizyonu konuşulurken, en basit yaşam hakkı olan suyun erişilebilirliği ve adil fiyatlandırılması meselesi çözülmeden, diğer tüm hedefler havada kalır. Bursa gibi sanayi ve tarım kenti olan bir şehirde su, yalnızca musluktan akan içme suyu değil; aynı zamanda üretimin, ekonominin ve sağlıklı yaşamın temeli. Dolayısıyla bu polemik, sadece faturaların değil, şehrin geleceğinin de tartışmasıdır.
Bozbey’in MARUF 25’te verdiği mesajlarla su konusundaki çıkışı birleşince ortaya şu tablo çıkıyor: Bursa, bir yandan uluslararası vizyon konuşuyor, diğer yandan en temel ihtiyacı tartışıyor. Bu ikisini aynı anda çözmek, işte gerçek liderliğin göstergesi olacak. Kısacası, Bozbey bu zirvede yalnızca Bursa’yı tanıtmadı; aynı zamanda “kent hakkı”nın su gibi en basit ihtiyaçlardan başladığını hatırlattı. Bundan sonrası ise Bursa halkının, bu vizyonun ve adalet arayışının ne kadar arkasında duracağına bağlı. Çünkü şehirler liderlerle yola çıkar ama geleceğini halkıyla birlikte kurar.

Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.