Yazarım
16 Eylül 2020
Genel, KÖŞE YAZARLARI, Yüksel Civelek
Canım isterse gerçekten yazarım. İyi de yazarım hani, şöyle taşı gediğine cuk oturtan cinsinden.
Arada ahkam keserim çok biliyormuşçasına alt yapıyı, sporu. Hatta arada bir kadın hastalıklarına da müdahale ederim, ulaşıma, teleferiğe ve deniz araçlarına.
Havacılık zaten uzmanlık konum. Yıllardır uçarım her açık alanda. Ayaklarım yere bastığı zaman az da olsa yazarım, siz kullarımı bilgilendirmek için engin dağarcığımdaki üç beş bar muhabbetini.
Bimezsiniz rakı sofrasının muhabbet hazzını. Sofrayı kuranın makamı ne ka yüksekse, o ka dağarcığım olduğunu.
Beleş ya, sınırsız ya, garsonlar el pençe, divan ya.
Hiç olmadı kendimi kuru fasulye gibi nimetten sayıp, pilav ve turşunun şehadetinde ballandıra ballandıra anlatırım beleş beslendiğim kapıların kilitlerini, kollarını suntasını.
Üç kuruşu bulunca, en nezih tatil yörelerine tünerim.
Boşuna oturmadık o sofralara, “diş kirası” kallavi olur elbet…
Çok bunalırsam bir bahar veya kış yazısı “osuruk” niyetine diziveririm ipin üzerine.
5.000 dolar maaş olsun bakalım banka hesabımda. Kim için yazıyorsam 10.000 dolar pirim. Gider kahvaltılarına katılırım üst düzey bürokratların, yalarım çanaklarını vekillerimin. Öve öve göklere çıkarırım, yazarım da yazarım.
Eskiden kalemler satılıktı, şimdi klavye satılık. Yenisi 2 dolar sat gitsin. Bedeli kadar eder mi?, ederi kadar bedel mi?.
Okuyan düşünsün.
Yazarım billah her köşe başında. Duvara, kağıda, dona nereyi bulursam yazarım, ücreti karşılığı, emek parası yan cebe yazarım.
Herkesin açığını toplarım çok zaman, ola ki ters düşersek, okurum elaleme, yediğimi, içtiğimi unutup.
Yanak yanağa çektiğimiz selfileri inkar eder, çok fena yazarım.
Cümle aleme rezil eder yazarım.
Yazarım kardeşim, çok fena yazarım…