Müjde gibi geldi haberler.
Önce AVM, hemen ardından berber ve kuaför dükkanları.
İlk duyduğumda “sevinmedim” desem yalan olur.
Sevinirim elbette, kuaför arkadaşlarım kan ağlıyor.
Dükkanları kira, personeli boşta, sürekli para vermek zorunda.
İş yeri dönmeyince, para büyük sorun.
Oradan buradan, borç harç yaşamak için mücadele ediyorlar.
Ama işin aslı, açmaları da ayrı dert.
Kolay değil bu işler.
Daha dükkanı açmadan yatırım yapmak zorundalar.
Makastan törpüye, her şey sıfır olacak ve tek kullanımlık olması zorunlu.
Dükkana tek müşteri kabul edebiliyor.
Diğer müşteri kapı önünde bekleyecek.
Erkek berberi için fazla sorun olmayacaktır ama, kadın berberi ve müşterisi için pek hoş olmayan bir durum.
AVM meselesi de çok farklı değil!
Bayram üzeri ister istemez akın olacak.
Hoş, normal zaman olsa ne yazar?
Sırf dolaşıp çıkacak en az beş yüz kişi tanıyorum.
Çözüm ağır sorunlar getirecektir.
Her ne kadar kafeteryalar açılmayacaksa da, paket servisler bile bence çok riskli.
Gıda, -özellikle işlem görüp paketlenmiş- hiç bir hijyen koşulu göremez.
Hijyen sağlanabilir mi?
Kesinlikle evet.
Hijyen maliyeti ürüne yansıyınca ne üretici, ne satıcı o yükün altından kalkamaz.
“Ülkemizdeki AVM ve berberlerin, bir defa, pandemi için hazırlanmış havalandırma sistemleri yok!”
Bursa’nın önde gelen AVM’lerinden birisinin müdürü söylüyor bunu.
Makina Mühendisleri Odası Şube Başkanı Fikri Düşünceli ise yazılı ve sözlü anlatmış durumu…
İstenilen şartlara haiz bir işletme çıkar mı?
Mümkün değil.
Sibel KAVÇİN
Genel Yayın Yönetmeni